1. «Dikkat edin! Yapmanız gereken doğru işleri gösteriş için
insanların gözü önünde yapmayın. Öyle yaparsanız, göklerdeki Babanızdan ödül
alamazsınız.
2. «Bu nedenle, birisine sadaka vereceğiniz zaman bunu ilan
etmek için önünüzde borazan çaldırmayın. İkiyüzlü kişiler, insanların övgüsünü
kazanmak için havralarda ve sokaklarda böyle yaparlar. Size doğrusunu
söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır.
3. Siz sadaka verdiğiniz zaman, sol eliniz sağ elinizin ne
yaptığını bilmesin.
4. Öyle ki, verdiğiniz sadaka gizli kalsın. Gizlilik içinde
yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir.
5. «Dua ettiğiniz zaman ikiyüzlüler gibi olmayın. Onlar,
herkes kendilerini görsün diye havralarda ve caddelerin köşe başlarında dikilip
dua etmekten zevk alırlar. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini
almışlardır.
6. Siz ise, dua edeceğiniz zaman odanıza girip kapıyı örtün ve
gizlide olan Babanıza dua edin. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi
ödüllendirecektir.
7. Dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp
durmayın. Onlar, söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar.
8. Siz onlara benzemeyin! Çünkü Babanız, nelere gereksinmeniz
olduğunu daha siz O'ndan dilemeden önce bilir.
9. «Bunun için siz şöyle dua edin:
`Göklerdeki Babamız,
adın kutsal kılınsın.
adın kutsal kılınsın.
10. Egemenliğin gelsin.
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de
senin istediğin olsun.
Gökte olduğu gibi, yeryüzünde de
senin istediğin olsun.
11. Bugün bize gündelik ekmeğimizi ver.
12. Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi,
sen de bizim suçlarımızı bağışla.
sen de bizim suçlarımızı bağışla.
13. Ayartılmamıza izin verme.
Kötü olandan bizi kurtar.
Çünkü egemenlik, güç ve yücelik
sonsuzlara dek senindir. Amin.'
Kötü olandan bizi kurtar.
Çünkü egemenlik, güç ve yücelik
sonsuzlara dek senindir. Amin.'
14. «Başkalarının suçlarını bağışlarsanız, göksel Babanız da
sizin suçlarınızı bağışlar.
15. Ama siz başkalarının suçlarını bağışlamazsanız, Babanız da
sizin suçlarınızı bağışlamaz.
16. «Oruç tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın.
Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir
görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır.
17. Siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü
yıkayın.
18. Öyle ki, insanlara değil, gizlide olan Babanıza oruçlu
görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir.
19. «Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin. Burada güve
ve pas onları yiyip bitirir, hırsızlar da girip çalarlar.
20. Bunun yerine kendinize gökte hazineler biriktirin. Orada
ne güve ne pas onları yiyip bitirir, ne de hırsızlar girip çalar.
21. Hazineniz neredeyse, yüreğiniz de orada olacak.
22. «Bedenin ışığı gözdür. Gözünüz sağlamsa, tüm bedeniniz
aydınlık olur.
23. Gözünüz bozuksa, tüm bedeniniz karanlık olur. Buna göre,
içinizdeki `ışık' karanlıksa, ne korkunçtur o karanlık!
24. «Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret
edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür. Siz hem Tanrı'ya,
hem de paraya kulluk edemezsiniz.
25. «Bu nedenle size şunu söylüyorum: `Ne yiyip ne içeceğiz?'
diye canınız için, ya da `Ne giyeceğiz?' diye bedeniniz için kaygılanmayın. Can
yiyecekten, beden de giyecekten daha önemli değil mi?
26. Gökte uçan kuşlara bakın! Ne eker, ne biçer, ne de
ambarlarda yiyecek biriktirirler. Göksel Babanız yine de onları doyurur. Siz
onlardan çok daha değerli değil misiniz?
27. Hangi biriniz kaygılanmakla ömrünü bir anlık uzatabilir?
28. Giyecek konusunda neden kaygılanıyorsunuz? Kır
zambaklarının nasıl büyüdüğüne bakın! Ne çalışırlar, ne de iplik eğirirler.
29. Ama size şunu söyleyeyim, tüm görkemine rağmen Süleyman bilebunlardan
biri gibi giyinmiş değildi.
30. Bugün var olup yarın ocağa atılacak olan kır otunu böyle
giydiren Tanrı'nın sizi de giydireceği çok daha kesin değil mi, ey imanı kıt
olanlar?
31. «Öyleyse, `Ne yiyeceğiz?' `Ne içeceğiz?' ya da `Ne
giyeceğiz?' diyerek kaygılanmayın.
32. Uluslar hep bu şeylerin peşinden giderler. Oysa göksel
Babanız tüm bunları gereksindiğinizi bilir.
33. Siz önce O'nun egemenliğinin ve O'ndaki doğruluğun
ardından gidin, o zaman size tüm bunlar da verilecektir.
34. O halde yarın için kaygılanmayın. Yarının kaygısı yarının
olsun. Her günün derdi kendine yeter.